9 Nisan 2011 Cumartesi

Jeddah-Kutsal Topraklar

Trabzonspor'un program dışı El-İttihad maçi için rotamız bu sefer kutsal toraklar.
uçuş sabah erken olunca bir gün önceden attık kendimizi Grand Zorlu Hotel'e.
Buranın hakkını yine teslim edelim ,her yönüyle mükemmel bir hotel.
bu arada yemek için dışarı cıktıgımda berbat bir deneyim yaşadım.trabzon lu
arkadaşlarımdam tavsiye almayınca meydandaki Cağ kebabı yapan bir yere gitme
gafletinde bulundum. (aslında niyetim güzel bir trabzon pidesi yemekti.)
cag kebabı adı altında sırf yağdan oluşan buz gibi bir yemek getirdiler önüme.
iki çatal alıp kalkınca garson bir de utanmadan begenmediniz mi diye sordu!

Ertesi sabah Jeddah a havalanmak uzere havaliamınındaydık.
Arabistan Konsoloslogu ,yapılan davetin 'spor amaçlı !!'oldugunu belirterek
hiçbir kadına vize vermeyince eşleri ie birlikte grupta 30-40 kisi iptal oldu.

Jeddah'a indiğimizde yaklaşık 30 derece bir sıcaklık vardı. 
Ataturk havalimanından tanıdıgım Tamer abi elinde 'bize yer yer Tabzon'
pankartı ile  ucağın körük kapısında karşıladı bizi.
Tamer calıştıgı firma ucağını Saudia Arabian Airlines'a kiraladıgı için
şu an orada görev yapan bir Trabzonlu abimiz.


pasaport girişinde sıra olmamasına rağmen sistemlerin çalışmaması ve görevlilerin
lakayt tavırları nedeni ile uzun süre bekledik.



Hotelimiz Radison Blu ' ya vardıgımızda soguk havlular ve elmasuyu ikramı
ile karşılandık. Hotel gayet temiz ve konforluydu.
Akşam yemeği için Kanal A dan Murat ve adaşı ile program yaparken
aralarında  Trabzon emniyet muduru ve belediye başkanının oldugu gruba katıldık.
gece 01:00 de Umre ziyareti için Mekke ye hareket vardı ve yemekten sonra
dinlemek istiyorduk ama yerel rehber  ufak capta bir Jeddah turu yaptırınca
hotele 24:00 da gelebildik. Akşam yemeğini Albaik'te yedik. Kfc tarzı bir yer,
heryerde şubeleri var.

Gece hazırlıklarımızı tamamlayıp  ihramlarımızı giydik . ihram namazını kılıp duamızı
ederek Mekke' ye hareket ettik.
Ts li yöneticiler bizim gruptaydı , ayrıca kulupten münferit olarak gidenlerle molada
karşılaştık ama onlar off the record :) 



Harem-i Şerif te sabah namazını kıldıktan sonra Umre ziyaretimizi gerçekleştirdik.
sonra Arafat a çkıp cuma namazı için tekrar Harem-i Şerif 'e döndük.
Allah herkese Kutsal toprakları ziyaret etmeyi  nasip eder inşallah.




Arabistan da her yerde Kral Abdullah'ın fotoğraflarıyla karşılaşıyorsunuz.
bir panoda Tayyip Erdogan la birlikte fotoğrafı da gözüme çarptı ama caps alamadım

Tekrar  Jeddah' dondüğümüzde akşam yemegi için bir Türk lokantasına gittik.
Hatta Abdullah Gül ve Tayyip Erdogan da geldiklerinde burada yemek yermiş.
Ezogelin çorba bile var, pideleri gayet başarılıydı.
Staduma hareket için hotele döndugumuzde saat 18:00 olmuştu.
ilk yarıyı izleyip havalimanına giytmeyi düşünüyordum ama burda işlerin ne kadar
yavaş yürüdüğünü görünce direk havaliamınına gittim. Jeddah havalianı devasa
büyüklükte,Saudia Arabian Airlines için ayrı terminal diğer havayolları için ayrı terminal var.
Tahmin ettiğim gibi gidiş terminalinde de kaos hakimdi.
Thy bile umre gruplarından bu havalimanına ucuştan 6 saat ! önce gelinmesini istiyor.
bizim kafile maçtan sonra 1200 gibi havalimanında olacak ve 01:00de kalkacaktı.
Aynı saatlerde Thy nin iki tarifeli ucagı olması, personelin eksik, yavaş calışması
sonucu işlemleri zar zor bitirdik derken ,takımın bagajları iler birlikte 40 şişe zemzem
suyu gelince yine uzadı. çunkü bu zemzem sularının tek tek paketlenmesi ve ayrı
yerden bagaja verilmesi gerekiyordu. zemzem bagaj yerinde ise yuzlerce şişe bidon
sadece bir görevli tarafından ağır ağır işleme alınyordu. bu arada krampom vidaları,
çekiç vs olan alet çantası da uçağa son yukleme de takılınca 15 dakika da iç bölüme
gidip adamlara acıklama yapmak zorunda kaldım. tabi bu arada başkan ilk önce
pasaporttan geçmiş ve bana takım geldikten sonra gelen olursa ucağa alma diye
direktifte bulunmuştu :)
herkes boarding e geçti ama zemzemlerin paketlenmesi yuklenmesi derken gecikme
yaşanınca başkanla biraz telefon trafiği yaşadık :)
en son pasaporttan geçerken hacılar izin vermemesine rağmen herkesin önüne geçip
koşa koşa uçağa gittim, yani bu sefer bayagı terledik,  neyse ki bagaj bırakmadan
sorunsuz kapatabildik ucağı.
yoksa ertesi gün  yerel basının yazdıgı gibi 'Ts kafilesi yarım ton zemzen getirdi '
haberleri yerine  'kafilenin yarım tom zemzemi Arabistan da kaldı 'haberleri olacaktı.

Hiç yorum yok: